Türkiye’nin bu gelişmeden rahatsız olmasının iki nedeni var. 1982 BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin 123. maddesi, kapalı ya da yarı kapalı denizlerde kıyıdaş devletler arasında çevre konuları dahil iş birliğini öngörüyor. Yunanistan, bu konuda Türkiye ile bir istişare yapmıyor ve iş birliği içinde bulunmuyor. İkincisi, Ege Denizi’nde egemenliği açık olarak Yunanistan’a bırakılmayan birçok adacık ve coğrafi formasyon bulunuyor. Bu tartışmalı coğrafi formasyonlardan bazıları Türkiye’nin Ege Denizi sahillerine çok yakın. Uluslararası hukuktaki ada tanımı kapsamında olan bu kayalıkların her birinin kara suları da bulunuyor. Adalar üzerindeki egemenlik tartışması, aynı zamanda bu adacıkların etrafındaki kara sularının kime ait olduğu sorununu da beraberinde getiriyor. Kara suları sorunu henüz çözülmemiş olduğu bir ortamda Yunanistan’ın deniz parkı ilan etme girişimi, Türkiye açısından bir hak ihlali girişimi olarak görülüyor.
Related Posts
Şam’da bomba yüklü motosiklet patlamasında 6 kişi öldü
Suriye’nin başkenti Şam’da bir motosiklete yerleştirilen bombanın infilak etmesi sonucu 6 kişinin öldüğü, 23 kişinin yaralandığı bildirildi. Şam yönetimin resmi haber ajansı SANA’nın İçişleri Bakanlığı’na dayandırdığı haberine göre, akşam …
Konya’da Otomobil Kaza Yaptı, Sürücü Yaralandı
Konya’nın Kulu ilçesinde meydana gelen trafik kazasında otomobil bariyerlere çarptı ve sürücü yaralandı. Olay yerine sağlık ve emniyet ekipleri sevk edildi ve yaralı sürücü hastaneye kaldırıldı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: Türkiye’nin hedefi yeni, demokratik, sivil bir anayasa
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye vizyonunun başlangıcında hedeflerinin yeni, demokratik, sivil bir anayasa yapmak olduğunu belirtti. Tunç, Türkiye’de gerçek belediyeciliğin temellerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın attığını dile getirdi. Bakan Tunç, temel hak ve özgürlüklerin önündeki engelleri birer birer kaldırdıklarını vurguladı ve Türkiye’nin yeni bir anayasa yapma hedefine inandıklarını söyledi.